Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel CHP Kurultayı davasında gerekçeli karar: “Ehliyet yok, İrade fesadı ispatlanamadı" | Son dakika haberleri

        Mahkeme gerekçesinde, Türk Medeni Kanunu’nun 83. maddesine atıf yaparak, genel kurul kararlarının iptalini yalnızca kurula katılma hakkı bulunan üyelerin isteyebileceğini vurguladı.

        Kararda şu ifadeler yer aldı: “Genel kurul üyesi olmayan veya genel kurula katılma yeterliliği bulunmayan kişilerin genel kurulda alınan kararlara karşı mahkemeye başvuramayacağı anlaşılmaktadır.”

        Bu çerçevede, Lütfü Savaş ve Yılmaz Özkanat yönünden davanın reddine hükmedildi. Gerekçede, her iki davacının da CHP Yüksek Disiplin Kurulu’nca kesin ihraçla partiden çıkarıldığı belirtildi: “Partiden ihraç edilen davacıların, siyasi partinin genel kurul kararlarının iptalini isteme ehliyeti bulunmadığından, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.”

        REKLAM

        “YENİ KURULTAYLARLA HUKUKİ YARAR ORTADAN KALKTI”

        Mahkeme, CHP’nin dava sürecinde yeni kongre ve kurultaylar düzenlediğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını belirtti. Kararda, parti tarafından YSK denetiminde yapılan seçimlerin detaylarıyla birlikte şu tespitlere yer verildi: “Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Siyasi Partiler Kanunu uyarınca Yüksek Seçim Kurulu’nun görevlendirdiği seçim kurulları gözetiminde 24 Eylül 2025 tarihinde İstanbul Olağanüstü İl Kongresi ve 21 Eylül 2025 tarihinde 22. Olağanüstü Seçimli Kurultay gerçekleştirilmiştir. Bu seçimlerde yeni il başkanı, il yönetim kurulu, parti meclisi ve disiplin kurulu üyeleri belirlenmiş, sonuçlar ilçe seçim kurullarınca tasdik edilmiştir.

        Bu nedenle 38. Olağan Kurultay’ın iptalinden beklenen hukuki yarar kalmamıştır. Dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.”

        “MENFAAT TEMİNİ, İRADE BOZUKLUĞU SAYILAMAZ”

        Davacılar, kurultay öncesinde bazı delegelere menfaat temin edilerek iradelerinin fesada uğratıldığını ve bu nedenle kurultayın “mutlak butlanla sakat” olduğunu ileri sürdü.

        Mahkeme, bu iddiaları Türk Borçlar Kanunu’nun 36. maddesi kapsamında değerlendirdi.

        Kararda, Prof. Dr. Fikret Eren’in Borçlar Hukuku Genel Hükümler kitabına atıf yapılarak irade bozukluğunun tanımı ayrıntılı şekilde açıklandıktan sonra şu sonuca varıldı: “Bir kimseyi sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten yanlış kanaat uyandırma fiiline aldatma denir. Ancak deliller, bazı delegelerin kongre öncesi çeşitli menfaatler talep ettiklerini göstermektedir. Bu beyanlar, delegelerin iradesinin fesada uğradığı değil, ahlaka aykırı menfaat sağladıkları anlamına gelir. Dolayısıyla menfaat temini irade fesadı oluşturmaz.”

        “SEÇİME HİLE KARIŞTIRMA” YARGILAMALARI

        Mahkeme, gerekçesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/5366 ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2025/53885 sayılı soruşturma dosyalarına da yer verdi. Bu dosyalarda, bazı sanıklar hakkında Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi uyarınca “seçime hile karıştırmak” suçundan dava açıldığı hatırlatıldı. Ancak mahkeme, söz konusu dosyalardaki tanık beyanlarının irade fesadı tespitine elverişli olmadığı görüşünü savundu; “Delegelerin oy kullanma karşılığında menfaat talep ettikleri görülmüş, ancak bu durum irade bozukluğu olarak değerlendirilemez. Ceza dosyalarında delegelerin iradesinin fesada uğradığına dair kanaat oluşmamıştır.”

        İSTİNAF YOLU AÇIK

        Mahkeme, kararın sonunda kanun yolunun açık olduğunu da belirtti. Karar, parti içi muhalefet tarafından Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf) taşınabilecek. Bu kapsamda, davacı tarafın 2 haftalık yasal sürede istinaf başvurusu yapma hakkı bulunuyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa