Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık "Lösemi artık korkutucu değil" | Sağlık Haberleri

        Lösemili Çocuklar Haftası vesilesi ile lösemi hastalığını, tanı ve tedavi yöntemlerini anlatan Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, kanserin dünyada yaygın görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirtti.

        Hem dünyada hem de Türkiye'de en sık görülen çocukluk çağı kanserlerini lösemilerin oluşturduğunu anlatan Prof. Dr. Özdemir, "Lösemi kemik iliğinde kan hücrelerinin üretimini sağlayan kök hücrelerden gelişen malign bir hastalık. Bu malignitenin gelişme nedeni ise hala tam olarak bilinmiyor. Ancak kansere neden olan belirli mutasyonlar olduğunu biliyoruz. Virüs enfeksiyonları, radyasyon, kullanılan ilaçlar, gıdalarla aldığımız doğayı kirleten bir takım maddeler gibi etkenlerin neden olabileceği mutasyonlar bu hücrelerin ölümsüzleşmesine sebep oluyor ve kemik iliğini istila ediyorlar. Sonuç olarak bu hücreler normal fonksiyon gören hücreler olmadığı için kemik iliğinde işe yaramayan milyonlarca, milyarlarca hücre üretilmiş oluyor. Bu hücreler organ ve dokulara yerleşerek oradaki hücrelerin de fonksiyonlarını bozuyorlar ve löseminin klinik tablosu ortaya çıkıyor" dedi.

        REKLAM

        Prof. Dr. Özdemir, löseminin klinik tablosunda ateş, bacak ve kemik ağrıları, kilo kaybı, özellikle boyunda büyümüş lenf bezleri görülebildiğini aktararak, şunları söyledi: "Lösemilerin birçok tipi var ama temelde iki tip lösemi görüyoruz. Bunlar akut lenfoblastik ve akut miyeloblastik lösemiler. En çok lenfoblastik lösemileri, sıklıkla 2-5 yaş aralığında görüyoruz. Ayrıca çocuklarda ilaveten morluklar, diş eti kanamaları, burun kanaması, halsizlik ve solgunluk bulguları da eşlik ediyor olabilir. Bu gibi şikayetleri olan çocuklarımızı derhal doktora götürmemiz gerekiyor."

        "HASTALARIN YÜZDE 90'I TAMAMEN İYİLEŞME ŞANSINA SAHİP"

        Lösemilerin eskiden korkutucu kanserler grubunda olduğunu ancak günümüzde ilerleyen teknoloji ve yeni tedavi yöntemleri, destekleyici tedaviler ile bu hastaların yüzde 90'ının tamamen iyileşme şansına sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, "Tabii ki bu iyileşmeyi medikal tedavi ile sağlıyoruz ancak, bu hastaların ve ailelerinin sosyal ve psikolojik anlamda desteklenmeye çok ihtiyacı var" dedi.

        Tanıda hastalığın öyküsünün, fizik muayenenin, kan tahlillerinin, kemik iliği tahlillerinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, her hastaya aynı tedavinin uygulanmadığının altını çizdi ve düşük, orta ve yüksek risk durumlarına göre tedavi sürecinin şekillendiğini anlattı. Prof. Dr. Özdemir, tedavisi yaklaşık iki yıl süren Lösemi hastalığının eskiden olduğu gibi korkutucu bir hastalık olmadığını, başarı oranlarının oldukça yüksek olduğunu ifade etti.

        Prof. Dr. Özdemir, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftasında yapılan etkinliklerin toplumda hastalığa yönelik farkındalık oluşturmak bakımından taşıdığı öneme de değindi. Gerçekleştirdikleri farkındalık haftası etkinliklerinden de bahseden Özdemir, löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığına dikkat çekerek bu çocukların ve ailelerin toplumda dışlanmayarak desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa