Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Bilgi Yaşam Yaşam yarışında kim daha dayanıklı? Kadınlar neden hayata bir adım önde başlıyor?

        Risk alma eğilimi, sağlığı ihmal etme, stres ve genetik dezavantajlar... Bilim insanlarına göre erkeklerin kadınlardan daha kısa yaşamasının ardında birçok katmanlı sebep yatıyor. Yeni araştırmalar, erkeklerin yaşam süresini uzatmanın aslında mümkün olduğunu da gösteriyor.

        KADINLAR NEDEN ERKEKLERDEN DAHA UZUN YAŞIYOR?

        Kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı inancı, artık yalnızca bir halk gözlemi olmaktan çıkıp bilimsel verilerle desteklenen bir gerçeğe dönüşmüş durumda. Dünya genelinde yapılan araştırmalar, kadınların ortalama yaşam süresinin erkeklerden yaklaşık %8 daha uzun olduğunu gösteriyor. Bu farkın ardında yalnızca genetik etkenler değil, yaşam tarzı, toplumsal roller ve psikolojik faktörler de yatıyor. Gelin, bu farkın arkasındaki nedenlere birlikte bakalım.

        REKLAM

        BİYOLOJİK ÜSTÜNLÜK: X KROMOZOMUNUN GÜCÜ

        Kadınların daha uzun yaşamasında en temel faktörlerden biri, biyolojik yapılarındaki avantajlardır. Araştırmalar, kadınların sahip olduğu iki X kromozomunun, genetik hastalıklara karşı bir tür “yedek sistem” gibi çalıştığını ortaya koyuyor.

        Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden (USC Davis Gerontoloji Okulu) Prof. Eileen M. Crimmins ve ekibine göre, kadınlarda bir X kromozomunda mutasyon oluştuğunda, diğer X bunu telafi edebiliyor. Erkeklerde ise yalnızca bir X kromozomu bulunduğundan, bu tür mutasyonlar doğrudan etkili olabiliyor.

        Ayrıca mitokondrinin anne tarafından kalıtılması, erkeklerde yaşlanmayı hızlandıran zararlı mutasyonların birikmesine neden olabiliyor. Bu durum, erkeklerin biyolojik olarak daha erken yaşlanmalarına zemin hazırlıyor.

        DAHA GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE HORMON DENGESİ

        Kadınlar, genel olarak daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip. Bu durum, onları enfeksiyonlar, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı daha dirençli kılıyor.

        REKLAM

        Kadınlarda bulunan östrojen hormonu, damarları koruyucu ve antioksidan etkiler göstererek kalp-damar hastalıklarının riskini azaltıyor. Buna karşılık erkeklerdeki testosteron, kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca yüksek tansiyon, kolesterol ve kalp krizi riski erkeklerde çok daha yaygın.

        TOPLUMSAL ROLLER VE SAĞLIK DAVRANIŞLARI

        Kadınlar, sağlıklarıyla ilgili konularda genellikle daha bilinçli ve proaktif davranıyor. Düzenli doktor kontrollerine gitme, beslenmeye dikkat etme ve egzersiz yapma eğilimleri erkeklere göre daha yüksek.

        Buna karşın erkekler, çoğu zaman sağlık sorunlarını ihmal ediyor veya “önemsiz” görerek doktora gitmeyi erteliyor. Pek çok toplumda erkekler, fiziksel olarak daha riskli mesleklerde çalıştıkları ve daha tehlikeli aktivitelerde bulundukları için de erken yaşta sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliyor.

        PSİKOLOJİK VE SOSYAL FARKLILIKLAR

        Toplumsal normlar, erkekleri duygularını bastırmaya ve “güçlü görünmeye” yönlendiriyor. Ancak bu durum, uzun vadede stres, anksiyete ve depresyon gibi sorunların birikmesine neden olabiliyor.

        REKLAM

        Kadınlar ise genellikle daha geniş sosyal destek ağlarına sahip. Aile, arkadaş ve topluluk ilişkileri, onların stresle baş etme kapasitesini artırıyor. Bu sosyal bağlar, hem ruhsal hem de fiziksel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratıyor.

        YAŞAM TARZI VE ALIŞKANLIKLARIN ETKİSİ

        Kadınlar, sigara ve alkol kullanımında erkeklere göre çok daha düşük oranlara sahip. Sağlıklı beslenmeye daha fazla önem vermeleri, kilo kontrolü ve genel metabolik sağlık açısından da avantaj sağlıyor.

        Erkeklerde ise yoğun alkol tüketimi, sigara kullanımı ve düzensiz beslenme alışkanlıkları, yaşam süresini kısaltan önemli faktörler arasında yer alıyor.

        GELECEĞE DAİR UMUT: FARKINDALIK ARTIYOR

        Son yıllarda erkekler arasında sağlık bilinci artmaya başladı. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve psikolojik destek alma konularında farkındalık yükseliyor. Uzmanlar, bu eğilimin devam etmesi halinde, önümüzdeki yıllarda kadın ve erkek yaşam süresi arasındaki farkın azalabileceğini belirtiyor.

        SAĞLIKLI ALIŞKANLIKLAR, UZUN BİR YAŞAMIN ANAHTARI

        Kadınların erkeklerden daha uzun yaşamasının ardında genetik, hormonal, toplumsal ve psikolojik birçok etken bulunuyor. Ancak bu tablo değişmez bir kader değil. Erkeklerin de sağlıklarına daha fazla özen göstermesi, duygusal destek alması ve riskli alışkanlıklardan uzak durmasıyla bu farkın azalması mümkün.

        Görsel Kaynak: shutterstock

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa