Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Uluslararası Para Fonu (IMF) uzmanları 2022 yılında asgari geçim indiriminin kaldırılmasının ve çalışan ebeveynlere kreş desteği verilmesinin işgücüne katılım ve istihdama etkisini araştırdı. “Vergi reformu, sübvansiyonlar ve işgücü arzı: Türkiye’den alınacak dersler” başlıklı çalışma raporunda, son yıllarda kaydedilen ilerlemelere rağmen Türkiye’deki düşük işgücüne katılım oranının makroekonomik açıdan kritik öneme sahip olduğu ve uluslararası alanda dikkat çektiği belirtildi. Türkiye’de yüzde 53 olan işgücüne katılım oranının benzer ekonomilere oranla oldukça düşük olduğu kaydedildi.

        REKLAM

        SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com

        Çalışanların ücretlerinin vergilendirilmesinin işgücü arzıyla doğrudan bağlantılı olduğu savunulan raporda, Türkiye’nin gelir vergisi sisteminin bazı özelliklerinin, yakın zamana kadar çalışanların işgücüne katılımındaki dezavantajları daha da kötüleştirdiği belirtildi.

        Raporda çalışanların üzerindeki vergi yükü ile çocuk bakım harcamalarının azaltılmasının Türkiye’deki işgücü arzına etkileri analiz edildi. Hatırlanacağı gibi asgari geçim indirimi (AGİ) 2022 yılında kaldırılarak tüm çalışanların asgari ücrete kadar olan kazançları vergi dışı bırakıldı. AGİ ise bekâr çalışanlar için asgari ücretin yarısına kadar olan kazançların, çocuklu çalışanlar için ise yüzde 85’ine kadar olan kazançların vergi dışı bırakılması anlamına geliyordu. Raporda, çalışanların vergisinde indirim anlamına gelen bu reformun işgücüne katılım oranına etkisi ekonomik modellerle tahmin edildi.

        REKLAM

        Türkiye’de işgücüne katılım oranı 2024 yılında erkeklerde yüzde 72, kadınlarda yüzde 36,8 olmak üzere ortalama yüzde 54,2 oldu. Raporda esas alınan 2023 yılında ise işgücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 71,2, kadınlarda yüzde 35,8, ortalama yüzde 53,3 olarak gerçekleşti.

        Raporda, işgücüne katılımda kadın ve erkekler arasındaki uçurumun kapatılmasının Türkiye’nin milli gelirinde büyük artışlar sağlayabileceği vurgulandı. Bireylerin işgücüne katılma kararlarının işgücü gelirlerinin vergilendirilmesiyle doğrudan orantılı olduğu kaydedilen raporda, kadınların net gelirlerindeki değişikliklere daha duyarlı olduğu belirtildi.

        Kadınların çalışıp çalışmamaya kadar verirken dikkate aldıkları diğer bir hususun ise gelirlerinin çocuk bakımı masraflarını karşılayıp karşılamayacağı olduğu dile getirildi. Raporda, “Genel olarak bir kadının vergi sonrası geliri ne kadar yüksek ve çocuk bakımına yaptığı harcama ne kadar düşükse, çalışma isteği o kadar yüksek olur” denildi.

        “AGİ’NİN KALDIRILMASI KADIN İSTİHDAMINI 3 PUAN ARTIRACAK”

        REKLAM

        Raporda, 2022 yılında AGİ’nin kaldırılması ile çalışmayan eşler için yapılan vergi indirimi uygulamasının da sona erdiğine dikkat çekilerek bunun kadınların çalışma yaşamına girmesi açısından dezavantajları azalttığı belirtildi. Tahmin modeline göre, verginin azaltılmasının kadınların işgücüne katılımı ve istihdamını 3 puan artıracağı, erkeklerin işgücüne katılımı ve istihdamındaki artışın 1,5 puanda kalacağı, toplam işgücünde ise yaklaşık 2,5 puanlık artış sağlayacağı iddia edildi.

        “KREŞ DESTEĞİ KADIN İSTİHDAMINI 8 PUAN ARTIRIR”

        Raporda, çocuk bakımı maliyetlerinin Türkiye’de özellikle düşük gelirli haneler için önemli bir sorun olduğu ve bu hanelerde kadınların işgücüne katılımının düşük olduğu vurgulandı. Raporda, her iki ebeveynin de çalıştığı hanelerde çocuk bakım masraflarını tamamen karşılayacak bir kreş desteğinin ekonomik maliyeti ve istihdama etkisi analiz edildi. Buna göre, her iki ebeveynin çalışması koşuluyla çocukları için sağlanacak kreş desteği sayesinde kadınların işgücüne katılım oranında 8 puanlık, erkeklerin katılımında ise 1 puanlık artış sağlanacak. Böylece toplam işgücüne katılım oranı yüzde 53’ten yüzde 57’ye çıkacak. Kreş desteğinin bütçeye maliyeti ise gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 0,6’sı düzeyinde hesaplandı.

        OECD ülkelerinde erken çocukluk bakımı ve eğitimine yönelik yıllık harcama GSYH’nin yüzde 0,8’i düzeyinde iken Türkiye’de bu oranın yüzde 0,3’te kaldığı belirtildi. Önerilen model ile bu oranın azami yüzde 0,9’a çıkacağı kaydedildi.

        “ÇOCUK YARDIMINA İSTİHDAM KOŞULU GETİRİLMELİ”

        Raporda, şartlı kreş desteğinin işgücüne katılımı koşulsuz yardımlara göre çok daha fazla artıracağı, maliyetinin de daha az olacağı savunuldu. Türkiye’de bu yıl uygulamaya konulan ilk çocuk için tek seferlik 5000 TL, ikinci çocuk için aylık 1.500 TL, üçüncü ve sonraki her çocuk için aylık 5000 TL tutarındaki desteğin ebeveynlerin istihdamına ve çocukların kreş hizmeti almaları şartına bağlanmasının işgücüne katılımı destekleyeceği görüşü dile getirildi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa